Türkiye’de devletin valisi denildiğinde, genellikle büyük bir şehirdeki yöneticiyi, devletin otoritesini ve halkla olan mesafesini simgeleyen bir figür olarak hayal ederiz. Ancak Erzincan’da işler biraz farklı. Erzincan Valisi Doç. Dr. Hamza Aydoğdu, bu geleneksel algıyı aşarak halkıyla adeta bir bütün olmuş bir yönetici figürü olarak öne çıkıyor. Onun liderlik anlayışı, sadece idari görevleri yerine getirmekle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda Erzincanlıların gönlünde de taht kuruyor.
Hamza Aydoğdu’nun Erzincan’daki varlığı, diğer birçok valiyle karşılaştırıldığında adeta bir devrim niteliği taşıyor. Ne kadar üst düzey bir bürokrat olursa olsun, halktan kopmayan, onlarla dertleşen ve güler yüzlü bir vali olması, devletin halkla olan bağlarını yeniden tanımlıyor. Erzincan’ın sokaklarında gezerken, her yaştan insanla sohbet eden, onların sıkıntılarına kulak veren ve çözüm üretmeye çalışan bir lider görmek, yerel halk için büyük bir şans. Bu, bir valinin halkla ne kadar iç içe olabileceğinin, günlük yaşamın bir parçası olabileceğinin en güzel örneklerinden biri.
Vali Aydoğdu’nun sosyal medyada da aktif olması, bu yakınlık hissini pekiştiriyor. İnsanlar, sadece resmi toplantılarda değil, sosyal medya paylaşımları aracılığıyla da valisini tanıyor. Güler yüzlü fotoğraflar, halkla yapılan samimi sohbetler, paylaşımda bulunulan projeler… Her bir detay, onun halkıyla olan bağını güçlendiriyor. Bu tür bir şeffaflık, vatandaşlara kendilerini önemli hissettiriyor ve yöneticilerinin kendilerini dinlediğini, değer verdiğini gösteriyor.
Gerçek bir devlet adamı, halkının derdiyle dertlenendir. Hamza Aydoğdu, Erzincan’da bu tanıma mükemmel şekilde uyuyor. Göreve başladığı günden bu yana, sadece bürokratik işleri değil, halkın yaşam kalitesini yükseltmek için atılması gereken her adımı cesurca atıyor. Sosyal projeler, altyapı yatırımları, eğitim ve sağlık alanındaki iyileştirmeler… Bunların hepsi, Vali Aydoğdu’nun Erzincan halkı için ne kadar çalıştığının ve toplumun refahını artırmak için gösterdiği özverinin kanıtı.
Vali Aydoğdu’nun halkla iç içe olma biçimi, bir yönetici olarak devletin sadece bir otorite değil, aynı zamanda bir koruyucu ve yardımcı olarak var olması gerektiğinin altını çiziyor. Bu tür bir liderlik, sadece yöneticinin halkına hizmet etmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda halkın da devlete olan güvenini pekiştirir. Halk, yöneticisinin samimi ve güler yüzlü tutumuyla içten bir bağ kurar ve toplumda birlik ve beraberlik duygusu artar. İşte Hamza Aydoğdu, bu doğrultuda büyük bir adım atıyor.
Türkiye’nin her köşesinde, her bir ilin farklı dinamikleri ve halkının kendine özgü ihtiyaçları vardır. Erzincan’ın da kendine has bir yapısı, tarihi ve kültürel değerleri bulunuyor. Ancak Erzincanlılar, Vali Hamza Aydoğdu ile yalnızca bir yöneticiyle değil, aynı zamanda bir yol arkadaşlarıyla karşılaştıklarını hissediyorlar. O, sadece makamında oturan bir vali değil; halkının içinde, onların dertleriyle dertlenen, sevinçleriyle mutlu olan, kaygılarıyla hüzünlenen bir lider.
Bu tür liderlik anlayışı, sadece Erzincan’a değil, Türkiye’deki tüm illere örnek teşkil edebilir. Gerçek bir liderin, halkını sadece yöneten değil, halkı ile el birliğiyle büyüten, onlarla her anı paylaşan bir kişi olduğunu unutmamak gerekir. Hamza Aydoğdu, Erzincan’da bu felsefeyi hayata geçiren bir devlet adamıdır. Onun gibi valilerin sayısının artması, toplumun tüm katmanlarında huzur ve güvenin artmasına, insanların devlete olan güvenlerinin pekişmesine vesile olacaktır.
Allah, devletin her kademesinde böyle değerli ve halkıyla bütünleşmiş liderlerin sayısını arttırsın. Çünkü gerçek liderlik, halkla iç içe olmaktan ve onların kalbinde yer edinmekten geçer.
Çünkü güçlü Devlet liderlik vasfı taşıyan güçlü bürokratlardan geçer.
Kalın sağlıcakla…
YORUMLAR